Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
SURİYE’YE YENİ HAREKAT İLETİSİ
Güney sonlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde inançlı bölge oluşturma kararımızın yeni safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Akabinde da etap kademe başka bölgelerde birebirini yapacağız. Bu yasal güvenlik adımlarına bakalım kimler dayanak verecek.”
Ülkemize yeni eserler ve hizmetler kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Asıl olan gönüllerin fethedilmesidir. 29 Mayıs 1453’ü maziden atiye kurduğumuz köprünün en değerli ayaklarından biri olarak görüyoruz. Fethin bağrında açılan yarayı hamd olsun kapattık. Boynu bükük, gözü yaşlı mahzun Ayasofya, salavatıyla İstanbul’un kalbinde yükselen bir sancak olarak yer almıştır.
“BUNLAR UYGAR DEĞİL”
Ortadan geçen onca asra karşın İstanbul abide yapıtları ile şairlerin ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. İşte Çamlıca zirvesi, evvelce neydi kirlilik abidesiydi, bir rezaletti. Burada bir etraf katliamı var diyen olmadı. Fakat biz geldik tüm demir yığınlarını kaldırdık ve harika bir eser olan Çamlıca Kulesi’ni diktik. Artık her kökten insanın dünyanın dört bir yanından gelip İstanbul’da okumayı, yaşamayı tercih etmesi değerlidir. Lakin ana muhalefet ne diyor bunları biz göndereceğiz diyor. Bunlar uygar değil, bunlar gayrimedeni. İstanbul’a borcumuzu ödeyemeyiz.
“BİZE YAKIŞANI YAPTIK”
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi insanımıza hizmet verecektir. Şu anda ekran başında dinleyen milletime sesleniyorum, biz Atatürk Havalimanı’na 1006 odalı kent hastanesi yaptık, hem de 3 ayda yaptık. Bize yakışan budur, biz ana muhalefetin af edersiniz hal binasını hastane diye aldatma sıkıntısı içerisinde değiliz. Onlara o yakışır bize de 3 ayda bu hastaneyi yapmak yakışır. Bu hastanenin içinde tüm teçhizatlarıyla yaptık. Sancaktepe’de tekrar tıpkı oda sayısına sahip kent hastanesini yaptık. Tabi bunlarla yetinmeyeceğiz. Her ikisinde de havaalanı var, hani yurtdışında mevte terk edilen vatandaşlarımız var ya. İşte bu entübe artık kurtulmaz dedikleri şahısları biz ülkemize getirdik ve tedavileri burada devam ediyor. Allah’ın verdiği ömrü kimse bir an öne alamaz. Dün yeni bir haber daha geldi, yeniden Almanya’da. Bir hastamız var ve bakanımız onu takip ediyordur.
“AHLAKLARINI KAYBETMİŞLER”
560 bin kişinin iştirakiyle gerçekleştirdiğimiz fetih kutlamaları Kılıçdaroğlu, bunları görsün. Palavra ve iftira ile millet bahçesi nedeniyle bize saldıranlara yanıtı pazar günü verdik. Dünyanın hiçbir yerinde bu türlü bir yeşil alan kazandıracak aklı başında tek bir kişi bulamazsınız. Ülkemizde birileri bu türlü bir hizmeti daha siyasi hasımlık materyali haline getirecek kadar ahlaklarını kaybetmiştir. Bunlar bizim her adımımızda karşımıza dikildiler. Beklerdik ki birebir çevreler Atatürk Havalimanı konusunda yanımızda olsun.
Önümüzdeki fethin yıldönümü merasimini Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tamamlanan kısımlarında yaparak bunlara karşılığı vereceğiz. Böylesine kıymetli bir projenin hayata geçirilmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum.
“KILIÇDAROĞLU KANDİL’E SELAM ÇAKIYOR”
Kılıçdaroğlu, Van’da terör örgütünün ağzıyla konuşarak aklınca Kandil’e selam çakıyor. CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, Van sarsıntısında daha birinci geceden itibaren Van’da sizin yanınızda olan kimlerdi? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı.
Kılıçdaroğlu Van’ı överken, bu kenti nasıl İranlılara cazip hale getireceğini anlatan da Kılıçdaroğlu. Neden biliyor musunuz? Zira bu zat omurgasız, zira bu zat bir proje. Kaset çıkarlarıyla başa geldiğinden beri ülkede yapılan tüm yapıtları engellemeye çalışmıştır. Yahu siz ne cinssiniz ya! Devlette devamlılık temeldir. Söke söke bu ülkede bir yargı var, şakır şakır ödemeye mecbursun.
“BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM”
Kılıçdaroğlu, Tipken Vakfına yönelik iftiralarla kime hizmet ediyor. Bu vakıf eğitim faaliyeti yürütüyor. Bu zatın eğitim faaliyeti yürüten vakfımıza yaptığı her iftirayı burnundan fitil fitil getirmek boynumuzun borcudur. Bizim çoluğumuzla çocuğumuzla ailemizle uğraşmayı adet haline getirdi. Kaçacak tezinden yurt sorununa kadar her şey bir projenin kesimi olabilir. Ülkemizde idaresi palavra ve iftirayla değiştirme projesidir. Bu tipler omurgasız oldukları için evvel kendilerine verilen senaryoya nazaran evvel her şey söylerler sonra da inkar ederler.
KILIÇDAROĞLU’NA SESLENDİ: YÜREĞİ YETİP 2023’TE CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK MI OLMAYACAK MI?
Buradan ben Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Bir kaç soru sormak sitiyorum. PKK’dan YPG’ye bölücü terör örgütünün bütün ögelerini FETÖ’den DEAŞ’a tüm terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile birlikte en şiddetli formda lanetliyor mu lanetlemiyor mu? Bu bir. İkinci sorum; Türkiye’nin PKK’ya karşı yürüttüğü hudut ötesi harekatlarını destekliyor mu? İsveç ve Finlandiya’nın MATO üyeliği tartışmasında ortaya çıkan Batı’nın terör örgütlerine karşı riyakar tavra karşı devletinin izlediği poltikanın yanında mı? Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de verdiği ulusal uğraşta ülkesinin safında mı? Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ekonomik boyutu ile ilgili sürdüğümüz gayrete dayanak veriyor mu? Mahkeme kararı ile palavra olduğu tescillenmiş savları bırakıp siyaseti ülkenin ali çıkarlarıyla yürütmeye var mı? Partisi içindeki her tipten tacizciyi, tecavüzcüyü tasfiye etmeyi düşünüyor mu? Yüreği yetip 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı? Aksi halde kifayetsiz muhterislere ülke teslim edilmez devam edeceğiz.
“GEZİ OLAYLARININ GERİSİNDE HANGİ GÜÇLERİN OLDUĞUNU TARİH DE YAZACAKTIR”
Ağaç mazeretiyle çakılan kıvılcım bir anda ülkenin çıkarlarını maksat alan çatışmaya dönmüştü. Dolmabahçe’deki caminin içinde bu eşkıyalar, teröristler bira şişeleriyle caminin içini pisletmişti. Bunlar çürük… Seyahat olaylarının ardında hangi güçlerin olduğunu tarih de yazacaktır. Bay Kemal de oradaydı. Zira başı çeken oydu. Bunlar lakin terör sevicileri ile bir arada. Zira kendileri de terör sevici.
“BÖYLE BİR PANKARTI POLİSE KARŞIN ASAMAZSIN ASTIRTMAZLAR”
Dün köprüye çıkıp polislere hakaret edip pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. Siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıklarını terbiyesizliğin hesabını hukuka verecektir. Bu ne densizliktir. Sen vekil olsan ne müellif? Gelip de Şehitler Köprüsü’nde bu türlü bir pankartı polise karşın asamazsın. Astırtmazlar. Ne oldu? Asamadın. Kültür sanat konusunda ülkemize bizden daha çok hizmet getiren limse olmadığına yürekten inanıyoruz. Seyahat olaylarının planlı bir kalkışma olduğunu boşuna söylemiyoruz. Boğuştuğumuz pek çok sorunun başlangıç noktası Seyahat olaylarıdır.
