İtalya’nın konut sahipliğinde başşehir Roma’da Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa Ekonomik Kurulu (AEK) Yaşlanma Konferansı’nda katılan Bakan Yanık, toplantıların akabinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Roma’daki toplantının iki açıdan değerli olduğunu belirten Derya Yanık, “Program, Madrid Deklarasyonu’ndan sonra yaklaşık 20 yıl sonra Avrupa Ekonomik Kurulu’nun yaptığı birinci toplantı yaşlanmayla alakalı süreçte. Birincisi bu. İkincisi; Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa ülkelerinin genel bir yaşlanma sorunu var.” dedi.
Nüfusun çok süratli yaşlandığı, yaşlılığa bağlı sonuçların, gerek hastalıklar gerek bakım muhtaçlığı gerek öteki toplumsal dayanak muhtaçlıkları üzere sonuçların gözle görülür bir biçimde ortaya çıktığı bir periyottan geçtiklerini söz eden Yanık, “Ülkemizde de bu aslında bu türlü. Hasebiyle biz kendi deneyimlerimizi, bugüne kadar yaptığımız toplumsal hizmetler, toplumsal takviye düzenekleri, yaşlılıkla ilgili; etkin yaşlanmayı sağlayacak programları, yaşlı bakım takviye sistemlerini, yaşlıların aile fertlerinin desteklenmesi üzere bütün deneyimlerimizi bir taraftan gözden geçiriyoruz. Lakin öbür taraftan birebir sıkıntıyı bizden daha evvel yaşamış ülkelerin tecrübelerinden de yararlanmaya çalışıyoruz. Kendi tecrübelerimizi de memleketler arası topluluğun yararına sunmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Yaşlılık konusunun karşılarına iki parametreyi ortaya çıkardığını belirten Yanık, “Bir; nüfusun azalmasıyla doğal bir yaşlı nüfusun öne çıkması. İki; sıhhat hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte ömrün uzaması. Aslında bizatihi uzayan bir ömür var. Hasebiyle etkin yaşlanmayı sağlamalıyız ki bu uzayan ömür hem yaşlılarımızın kendilerine hem de yaşadıkları topluma bir artı bedel olarak yansısın.” tabirlerini kullandı.
Bu alandaki uygulamaları, memleketler arası topluluktaki deneyimleri bu toplantı sayesinde paylaşıldığını anlatan Bakan Yanık, “Önemli değerlendirmeler, tartışmalar yapıldı. Biz de tıpkı formda sabahki oturumda konuşmacı olarak yer aldık ve ülkemizdeki deneyimlerimizi ve yaptığımız çalışmaları aktardık. Bu manada, yararlı, hoş bir toplantı oluyor. İnşallah, bizim de bundan sonraki süreçte yapacağımız çalışmalara yansımaları olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
– Türkiye’nin yaşlılık durumu
Türkiye’nin yaşlılık durumu konusunda Yanık, bu konuda tedbir alınması gerektiğinin altını çizerek, “Maalesef, çok süratli yaşlanıyoruz. Avrupa’nın yaklaşık 100-125 yıllık dönemde tamamladığı yaşlanma evresini, biz 20-25 yıl üzere bir müddette tamamlıyoruz. Bu manada Türkiye açısından alarm zilleri aslında çalmaya epeydir başladı.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Derya Yanık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “3 çocuk” davetinin da bu alarm zillerinin bir yansıması olduğunu tabir ederek, “Tabii o, çok bu türlü genel vatandaşın algılayacağı bir biçimde söz ediyor lakin çok bilimsel ve önemli araştırmalar yatıyor o cümlenin gerisinde. Hasebiyle nüfusumuz süratli yaşlanıyor. Bir taraftan nüfus artışını sağlamak gerekirken, öbür taraftan yaşlılarımızın faal yaşlanması, uzayan ömür müddetlerini verimli, bereketli ve topluma katkı sunmaya devam eder formda planlamamız, gerçekleştirmemiz gerekiyor.” halinde konuştu.
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı, bu hususta gerek Sıhhat Bakanlığı gerekse toplumsal hizmetler tarafıyla kendi bakanlıklarının çok sayıda çalışması bulunduğunu lakin bunların artarak devam etmesi gerektiğinin açık olduğunu söyledi.
Yanık, kelamlarını şöyle tamamladı:
“O yüzden biz bir taraftan yaşlanan nüfusumuzun verimliliğini devam ettirmeye çalışırken, öbür taraftan da genç nüfusun etkin bir biçimde hayata katılmasını lakin öbür taraftan tekrar nüfusun artması, gençleşmesi için de Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde en yüksek seviyede nüfus artışı davetimizi her platformda lisana getiriyoruz. Türkiye açısından yaşlanma, önümüzdeki süreçte önemli bir toplumsal bahis olarak, yönetilmesi, takip edilmesi ve çözümlenmesi gereken bir sorun olarak önümüzde duruyor.”
